15 Ağustos 2011 Pazartesi

gülümsemek...

dünyanın en güzel şeyidir gülümsemek.. kahkahanın başlangıcı! mutluluğun göstergesi! masumiyette, mahcubiyette, utanmada, hoşlanmada, sevinmede, mutlu olmada!!! bir çocuğa verilen şeker de gülümsemesi içindir, bir babaannenin elini öpüp başına koymak da.. düşünsenize yolda yürüyen herkesin size gülümsediğini? ama giymeyi unuttuğunuz pantolon yüzünden değil! içlerinden geldiği için.. somaliye yardım gönderen insan da gülümser, yardımı alan siyahi kardeşimiz de.. karnesi hepsi pekiyi olan çocuk ayrı gülümser, babası daha ayrı! tavlada gelen düşeş'ten tutun da yaptığınız pilavın tam kıvamında olması, tuttuğunuz takımın gol atması, sabah öten kuş, açık havada uyuduğunuzda size bakan yapraklar.. hep iyi şeylerin habercisidir gülümsemek, aynı zamanda sonucudur da.. düşünsenize aldığınız kavunun "bal" çıktığını, kaynattığınız yumurtanın kayısı kıvamında olduğunu, pokerde iki as geldiğini..

bir tek şekilde anlatabilirim kötü gülümsemeyi.. kapıyı vurup çıkan ama aynı zamanda çıkarken kapının kulpunu kırdığının farkında olmayan, ve maalesef ki geri açamayacak olan sevdiceğinizin arkasından bakarken; söylemek isteyip de söyleyemediğiniz ama sadece ve sadece onu üzmemek için söyleyemediğiniz, "tek o beni kötü bilsin ama asıl doğru bu değil" diye düşünmek, sizin içinizden gelen duyguların o kapının basıncıyla kalbinize geri gömülmesi, sizin beklediğiniz olgun insan formundaki davranışı bir kez daha ve üzerine basa basa bulamamak; verdiğiniz emeğin, dilinizde biten tüyün ve daha nice masum duygularınızın boşa gittiğini görmek... ve en sonunda kapının ardında kalan olarak bakakalmak ve gülümsemek... işte bu kötü bir gülümsemektir..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder